29 Mayıs 2013 Çarşamba

İnce İsyan

Ağlamaya yeni başlamıştım.Derinden bir şey kopuyordu sanki.İnsanlar ise hissetmemeye programlanmış bir şekilde yaşamaya devam ediyorlardı.Fazlasıyla hissediyordum bazen her şeyi.Ve hayvan gibi korkuyordum.Ve korkuttuğum insanları görüyordum.Ve ne yazıkki hepsi sevdiğim insanlardı.Siz hç gitmeniz gerektiğini hissettiniz mi?ben hissettim.Korkuya buladığım bir kalp ve karşılıklı saplanan hançerler.Sözle bakışla vurulan hançerler.Yalnız kalacağımı bile bile daha fazla zarar vermeme ve zarar görmeme isteği.
Ağlamaya yeni başlamıştım.Varolan tüm gözyaşlarını ruhumda hissedebiliyordum.Ne yapsam olmayacaktı.Acımasız bir insan mıyım?Bu endişe beni yiyip bitiriyordu.En son ne zaman bu kadar ağladım hatırlamıyorum.Korkuyordum lanet olası herşeyden(fucking everyrthing) korkuyordum.Yaptığımız duvarlar,koyduğumuz sıfatlar.
Ağlamaya yeni başlamıştımve hiçbirşey öğrenmek istemiyordum artık.Ot gibi yaşamak istiyordum.Bildikçe köreliyor,hissizleşiyordum.Bilgi insan beyninin var olduğunu sandığı gerçeklikler bütünü ama bahsedilen herşey hissiyat.Farkında olmasan bile duygu olmadan yaşanmıyor.Çünkü o her şey.Aklınıza gelebilecek her şey.

25 Nisan 2013 Perşembe

güçsüz hayaller

nasıl bi hayat sürmeliyim konusunda yeteri kadar düşünmüyorum sanırım.insanlar canları sıkkın olunca böyle olmam lazım şunu düzeltmem lazım falan diyorlar.ben demiyorum galiba.hayallerim ya çok fazla hayal olduğu için gerçekleştirmeye çalışmıyorum ya da rüzgara kapılmış gidiyorum bilmiyorum.
güçsüz hayallerim var.
korkuyorum hayallerimi gerçekleştirmeye,
işin kötüsü neden,niçin korktuğumu çözemiyorum

28 Mart 2013 Perşembe

Vizeler

uzun süredir hiç bir şey yazmadığımı farkettim.acıdım kendime.yazmak ilaçtır.vizelerden sonra abanıcam.SÖZ!

2 Mart 2013 Cumartesi

dövmelik ruh

sürekli bi ikilem halinde olan ruhunuzu çöpe atasınız gelmiyor mu bazen.ağzına ağzına vurasım var.nabıyon olum sen bah sıçarım ağzına kendine gel diyorum.ruhumun o kısmı bi atarlı bi giderli ki düşman başına.ben ne gidicem sen git diyor kafasını çeviriyor böyle uzaklara bakıyor.o tarz.

8 Aralık 2012 Cumartesi

23 Ağustos 2012 Perşembe

Maskeler ve Şeytanlar

Kaç defa maskeler taktım.
Kaç defa saklama gereksinimi duydum.
Bazen çok konuştum.
Az da olsa sustum.
Ama bugün karşıma aldım o küçük çocuğu .
Olanlardan habersiz hasar almış zihnine,vücuduna baktım.
Samimiyetle konuştum onla,
Kelimelerden yoksun olarak.
Olanları konuşmaya gerek yoktu artık.
İzledim onu,kendimi usulca izledim.
Ağlamak istedim,akıtmak istedim onu zihnimden,kalbimden.
Yapamadım.
İnatla sımsıkı tutunmuş o maskemi atamadım.
Zamanla sıradanlaştırdım onu.
Rahatlamak için anlattım insanlara.
İnan,inanmayan
Anlattım.
Ama bir türlü bu hüznü atamadım.
Dışarı vuramadım öfkemi.
Şu anda en temiz haliyle duran çocuk
Masmumiyetini kaybediyor gözümün önünde.
Öldürmek istiyorum.
Korkuyorum.
Lanet olsun ki korkuyorum.
İstemesem bile maskeyle yaşamaya devam etmek zorundayım
Ediyorum da.


                                                              Mert ŞENCAN