8 Aralık 2012 Cumartesi

23 Ağustos 2012 Perşembe

Maskeler ve Şeytanlar

Kaç defa maskeler taktım.
Kaç defa saklama gereksinimi duydum.
Bazen çok konuştum.
Az da olsa sustum.
Ama bugün karşıma aldım o küçük çocuğu .
Olanlardan habersiz hasar almış zihnine,vücuduna baktım.
Samimiyetle konuştum onla,
Kelimelerden yoksun olarak.
Olanları konuşmaya gerek yoktu artık.
İzledim onu,kendimi usulca izledim.
Ağlamak istedim,akıtmak istedim onu zihnimden,kalbimden.
Yapamadım.
İnatla sımsıkı tutunmuş o maskemi atamadım.
Zamanla sıradanlaştırdım onu.
Rahatlamak için anlattım insanlara.
İnan,inanmayan
Anlattım.
Ama bir türlü bu hüznü atamadım.
Dışarı vuramadım öfkemi.
Şu anda en temiz haliyle duran çocuk
Masmumiyetini kaybediyor gözümün önünde.
Öldürmek istiyorum.
Korkuyorum.
Lanet olsun ki korkuyorum.
İstemesem bile maskeyle yaşamaya devam etmek zorundayım
Ediyorum da.


                                                              Mert ŞENCAN

13 Temmuz 2012 Cuma

Lanet Olsun

Böyle ılık rüzgarlar esen yaz akşamlarında deniz rüzgarına hüznü katıp yüreğime doluyor ya.
İşte böyle zamanlarda ruhuma huzur,gönlüme sevda ,seyrime loş ışıklar vuruyor.
Ne yapacağını bilmeyen titrek bir sonbahar yaprağı gibiyim ya.
Lanet olsun böyle adama diyorum içimden.
Ruhum bedenime gömüşmüş ağlıyor,
Nefretim ciğerlerimi nemlendiriyor ya.
Lanet olsun böyle adama.
Bana.
Ve ona.
Neden böyle olduğuna kelimeler yetişmiyor ya.
Sevgiler hep kalem üstünde kalıyor ya.
Herkes güç kavgasında
Herkes pişman
Herkes sonsuz gururlu ya.
Lanet olsun böyle adama.
Bana.
Ve ona!
Beynim çalışıyor ya hala içten içe.
Çaydanlık dumanını vuruyor ya mutfağa.
Her şey sen gibi her şey o gibi ya.
Lanet olsun böyle çaydanlığa.
Son tütün kalır ya cebinde o son heves.
O da hep öyle sevimsiz ya.
Lanet olsun böyle yaşama,
Diyor insan içinden ama vazgeçmiyor ya.
Lanet olsun cevapsız tüm sorulara.
Ama yinede dönsün dünya.
Lanetle,aşkla,nefretle ve hüzünle.
İçelim o çaydanlıktan çayı,içelim son sigarayı.


Mert ŞENCAN

1 Ocak 2012 Pazar

Neyse

Yoruldum
Kendime nasıl olupta yetemediğimi
Düşünmekten konuşmaktan
Eski duyguları tekrar hissedebilir mişim gibi
Kendimi avutmaktan
Birkaç dostum kalmış geri
Konuşabilecepim bir kaç söz
Gözyaşlarım bile suyunu çekmiş
Düzen bu dünya benimdir diyor
Beden direniyor gitmem gidemem bu kalpten
Yolları eskitmeden
İçten bir kez gülmeden
Herşeyi boşversem bile..Neyse
Artık çok geç
Yaşamayı geç boşvermeye bile