18 Haziran 2011 Cumartesi

Anne

ne içimde kalan göz yaşlarını bekledi hayat ne de kalbimin çığlıklarını.her geçen gün biraz daha büyümenin verdiği olağanüstü his giderek burukluğa bıraktı yerini.bir damla gözyaşına muhtaç ettiler beni anne.kimse ne kalbimden geçenleri anladı ne de beynimden.ben sustum.her zamanki gibi.hiç konuşamam zaten.saçmalarım gülerim boş espiriler yaparım.ama ben ağlayamam.ne yalnızlıktır derdim ne de aşk acısı.süte hasret bir kedinin yaşam kavgası misali ölüm susuzluğu.yaşamı gördükçe tiksindim insalardan.tiksindikçe de sevdim.ben hep sevdim ama beni duyan olmadı anne.gün gelir de mutlu bi ölüm yaşarsam eğer diye hep hissettim ben.ölürken yaşanılanlar değil hissedilenlerdir esas.ben tüm duyguları taddım ama bir çok yaşanacak öyküleri teptim.her mevsim güzeldir aslında dedikçe kış soğuk yaz sıcaktır dediler.bari ilkbaharı sev ne tam sıcak ne de soğuk dedim.onlar sevmedi anne.ben hep sevdim ve sustum.ben yaşamı bildiğim gibi hissettim ama yaşayamadım.pişmanlıklarım var doğru.ama hiç bir pişmanlığım başkalarına dokunmaz.sırf ben üzülürüm o yüzden gözyaşlarım dışa vurmaz.bir kalple bir beyin çoktur dedim bu bedene ikisiyle beraber sahte yaşamayı seçen insanlara.dinletemedim.ben iyi bir insan oldum ama kendime yetemedim.hep başkalarına yetip kendine yetememenin buruk hüznüyle yaşamak zor.kötü anılarla bunları yoğurmak daha da zor.ama yine de en zoru ağlamak.bana artık hiç bi şey gerçekten gülmeye hiç bi şey içten ağlamaya sebep olmuyor.ben ölümü beklemeye başladım ama bana gelmiyor.ben ölürsem sen ağlarsın diye ölemedim anne geçen gece. ben ağlayamam ya anne benim için de ağla olur mu ?

11 Mart 2011 Cuma

İstanbul

Bir şehrin ayaklarının altından geçip gider yalnızlık büyük dalgalarla güneş doğarken sabaha.Şehir aldırmaz ama başlamıştır koşuşturmaca .Her geçen gün biraz daha sislere gömülmesine rağmen nefes almasını becerebilir bu şehir.Dünyanın en güzel yeridir orası.Acının bile buruk bir tad verdiği kelimelerin,dillerin özgür olduğu yerdir orası.Sabahın 6sından gecenin 4'üne kadar duyulabilen korna sesleri ve her deniz kıyısından yükselen''gel ablam derya kuzusu bunlar'' sesleridir orayı özel kılan.Bir gelen bir daha gelmek ister hatta hiç dönmek istemez.Aynı anda hem kültürün hem ölümün başkentidir ora.Yingyang şehridir adeta.Kimi zaman hırçın bir çocuğun öfkesidir suları,kimi zaman orta yaşlı bir kadının huzurudur semaları.Toprağı ise göz yaşı ve kanla beslenir.Cebindeki paranıda asfaltlarında eritir.Ama yine de korkma sen seven için dünyanın en güzel yeridir.Mesela an gelir bütün kederlerin erir bir çay kaşığıyla demli bir çayın içinde.Ya da iki sohbet martılarla tekrar attırır kalbini.gün gelir dumanı içine dolar bu şehrin.Bir yağmurla alır gönlünü tekrar senin.Şimdi bu şehir uzak bana binlerce tamlama kadar.Ondandır şimdi gözümden anılar akar.Gün gelir yolların a doyarsam eğer o zaman bütün yıl beklediğime değer..